10 Nisan 2014 Perşembe

koy kenara

                     Gözyaşlarınız sessiz çığlıklarınızdır. Herkesin görüp kimsenin anlamlandıramadığı çığlıklarınız. Onlarca cümle dizilidir boğazınıza. ağzınızı açsanız dökülecek şeylerden siz korkarsınız. Bir şeyler gözünüze batıyorsa felaket geliyor demektir. Çünkü sizin gözünüze batmaya başlıyorsa aslında kazıyorsunuz demektir. Olmasın diye uğraştığınız dönemleriniz vardır. İçinizden gelmeyen ama yapmak zorunda olduğunuz zamanlarınız. Anlayış abidesi gibi dururken, anlayış beklediğiniz bir anda çekmek zorunda olduğunuz nazlar vardır. Umrunuzda olan insanlar, bir de umursamadığınız "diğerleri" vardır. İkisi arasında gidip gelmekten yorulursunuz bazen. Bazen bıkarsınız, her şeye ket vurup çekip gidesiniz gelir. Bazen sonsuza kadar olmak istediğiniz yerdesinizdir. Sevmeyi sevdiğiniz anlar vardır. Sevgi beklediğiniz zamanlar. Zamanın kendisi sevme üzerine kuruluyken zorla aksini isteyenler vardır. Yüzünüzdeki tebessüme kast eden, hayat enerjinizi alan kısaca sizi yoran insanlar vardır. Aklınıza gelenler vardır bir de. Aklınıza geliyordur da içinizden gelmiyordur. Sıkılmışsınızdır zor insanlardan. Karamsar havada boğulmuşsunuzdur belki. Çocuk avutmaktan yorulmuşsunuzdur şu yaşta. Kendi telaşenizde vakit ayıramadıklarınız vardır, bir de boşa zaman öldürdüğünüz. İçiniz gider öyle anlara. İçinizin gittiği başka zamanlarda vardır. Hafızanız oyun oynar size. Varı yok, yoku var gibi gösterebilir. Tek bir şeyde aklınıza gelecek onlarca anı karşısında kilitlenebilirsiniz. O yığın arasından güçlü çıkabilmek zor iştir. Öncesinde merkezinizde olan bir şeyi hayatınızdan çıkarmayı, başarma saymaksa ayrı bir ironi gibi gelir bazen.  Sinir küpü gibi dolaşırsınız etrafta ya da deliliğe vurup öyle atarsınız sinirinizi. Size ait olan şeylere baktıkça bir güven gelir içinize. Olmayanlarsa bir köşede.Onlara bakıp imrenmek güzel, kıskanmak hoş değil belki. Kıskanacağınız daha özel şeyleriniz olmalı belki de. Bir gülüşü bi duruşu, bakışı kıskanabilirsiniz doyasıya.onu hissetmek güzeldir. Her ne kadar bütün sinir uçlarınız uyarılsa da hissettiğiniz şey sadece size özeldir. Hiç olmamış gibi düşlediğiniz anlar vardır ya da olmasını hayal ettiğiniz şeyler. Minik film şeritleri gibidir onlar. Her köşe başı çıkıp selam verirler sanki. Bazen karanlığın ortasında bırakırlar ama olsun, sizin filmlerinizdir onlar. Gözünüzü kapatıp çektiğiniz filmler. 
                Her filmin sonu mutlu bitmez mutlaka ama her filmde de hüngür hüngür ağlayacaksınız diye bir kaide yok. Romantik komedi kıvamında hayatlar filmlerde olsa da siz kendi dramınızı da komedinizi de romantikliğinizi de aynı anda yaşayabilen bir başyapıtsınız. Önemli olan bunu asla unutmamanız. Hayatın neresinde görev alacağınız sizin elinizde. Kendinize vereceğiniz rolü buyrun siz belirleyin. neresinden bakıyorsunuz hayata? 
              Pekii hayat size baktığı yerden pek hoş şeyler görmüyorsa? Hani aklımıza geleni öylesine saydık ya yukarda. Karman çorman bir dizi olay duygu sıraladık ya, işte onları teker teker çözmek gerekir. Çünkü kendine veremediğin cevaplar arasında boğuşurken başkalarının sorularını cevaplayamazsın. Eksik bir şeyler olursa hayatında işler zorlaşır. Eksik hissediyorsan aklına geleni, bence koy kenera beklesin arkadan geleni.
           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder