26 Ekim 2014 Pazar

        Şimdiye kadar hep siz bir şeyler anlattınız bana. Bazen oturup karşılıklı konuştuk bazen de siz sustunuz ben anladım. Ağlarken çok yakaladım sizi. Gözünüzden yaş geldiğinde sebebinin güzel şeyler olduğunu bildiğimde oldu. Bazen suskunluğunuza ortak oldum, bazen de o kadar çok söz söylendi ki o karmaşa da kayboldum. Kimizi çok iyi tanıyorum evet ama bazılarınızın hayatlarına hiç değmedim. Mesela sen, yanımdan geçip gitmiş biri bile olabilirsin ama buraya yazdıysam bir tavrını, bir bakışından çıkarılacak ufak bir noktanı bulmuşumdur. Hamlelerinizi uzaktan izleyip kelimelere döktüğüm de çok olmuştur benim. Yani şimdiye kadar yazma sebebim sizdiniz. Şimdiye kadar hep siz bir şeyler anlattınız bana. Bu akşam ben bir şeyler anlatıyım siz dinleyin olmaz mı..
          Ankara bir hayalin gerçekleşmiş haliydi. Ama yaşandıkça anladım ki burayı özel kılan kesinlikle hayatınızdaki insanlar. Yani Ankaracım sen dostlarla güzelsin. Bu cümleyi zaman zaman kursam da uzun zaman sonra bu akşam hissettim. Mardin'den bir rüzgar esti geldi mesela. Şöyle üstümdeki bütün durgunluk tozunu aldı gitti. Sonra birbirine değer veren insanları farkettim. Birbirleriyle heyecanlarınız, özlemlerini, sinirlendiği mutlu olduğunu anları paylaşan insanları. Yatağımın bir köşesine bırakılan bir not şaşırttı beni, hediyem mutlu etti. Ne biliyim işte ufak tefek o kadar özel şeyler arka arkaya geldi ki düşünmeden edemedim işte. İçten bir gülümsemenin bile nasıl güçlü bir his olduğunu yeniden hissettim.

           Hayatın içinde bazı şeyleri çok iyi biliyorsunuz ama o koşturmada bunların önemini kavrayamıyorsunuz. Sıradanlaşıyor gibi de olabilir bilmiyorum. Ama bir uyanma zamanı olur ya işte o anlarda algınız değişiyor. Farkındalığınız artıyor. İşte o gördüğünüz sizin gerçekleriniz. Bende farkettim ki benim Ankara'mı keyifli hale getiren o canlar. O kadar güzeller ve özeller ki hayatıma değdikleri için çok şanslıyım. Şu aralar arkadaşlık ne diye sorgularken karşıma çıkıverdiler. Nankörlüğün içinde nefes almakta zorlananları görünce bu taraf için yürekten bir şükür dile geliyor. Vefanın tanımını yeniden yaptığım bu zamanlarda ne iyi geldiniz bana. Ne iyi yapmışız da buluşmuşuz dinlediğimiz gönülden şarkılarda. Bundan sonra da derdiniz kendi derdim gibi kabulümdür. Neşenizi paylaşmak, başarılarınızla gururlanmak için ben yine buralarda olacağım. Ama sizde hep yanı başımda olun ki yepyeni köprüler kuralım hayallerdeki diyarlara. 
          Birinin yüzündeki tebessümün sebebi olmanın çok muazzam bir şey olduğunu düşünenlerdenim ve her akşam sorarım kendime, bugün kimin sebebi oldun diye. Birine iyi gelmediysen bile bir tebessümlük canın vardır diye söylenirim en yorgun halime. Şimdi sizler yüzümdeki gülümsemenin sebebisiniz. Ben kocaman bir teşekkürü ekledim gönülden geçen bir duama. 
                    Eveeeeet ben bugün burada kendi kendimi misafir ettim. Sizde yapın arada güzel oluyor. Ama minik bir tavsiye, tabi kabul ederseniz. Bırakın, sizi kendinizle çelişkiye düşüren insanları almayın yamacınıza. Kışı getiriyor onlar. Daha baharı yaşamamışken. Siz içinizden geldiği gibi davranın. Bir yerde "iyi ki" diyorsunuz emin olun. Pişmanlığınız geçmişe. Geçmiş de bırakın tecrübeniz olsun. Biliyorum bir yerden sonra içinizden bir şey yapmak gelmez. Sevmediğiniz için değil de değmediğini gördüğünüz için. Olsun... Bırakın o da öyle olsun. Siz kalbinizi kirletmeyin yeter. Hakkını veren elbet çıkacaktır. Benim Ankara'daki canlarım gibi...

                             
                 

6 Ekim 2014 Pazartesi

İyi ki doğmuşsan zeynep xanım

Zamanın ne çabuk geçtiği hakkında onlarca şey söylenmiş de farkında olmadan bu kadar dolu dolu nasıl geçtiği hakkında kimse bir şey dememiş. Sanki ben daha dün tanışmışım ve yaşanılacak yeni yeni zamanlarım varmış gibi. Durup düşününce farkettim aslında 8 yıl olmuş, bu iki insan tanışalı tam 8 koca yıl olmuş. Önceleri birbirininden çok da haz etmeyen bu iki yürek nasıl oldu da şimdi kardeş gibi bir bağ kurdu bilmiyorum. O kıvama gelene kadar neler yaşandı unuttum gitti gibi. Sanki biz ezelden beri hep böyle birlikteymişiz, yan yana kol kola öylece duruyormuşuz. Lise koridorlarında başlayan bir arkadaşlığın hayatıma bu kadar etkisi olacağını inanın düşünmezdim. Hayatımın içinde, hem de öyle güzel bir yere konduracağımı inanın hiç ama hiç düşünmezdim. Hele ki o insanların bir zamanlar birbirlerinden hiç de haz etmediğini varsayarsak. Hayat işte. Olmaz dediğini oldurur, olur dediğin şeyler de yarı yolda savrulur. Biz yarı yolda karşılaşıp ömürlük adımlar atanlardanız.İnsan karmaşasında tanıdığımız koca birer limanız hepimiz ve bu yolda birbirimize yarenlik ediyoruz.
İşte bugün onlardan birinin doğum günü. İyi ki doğmuş cümlesini böyle avazım çıktığı kadar bağırasım geliyor. Çünkü o kadar ilginç bir karakter ki tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum. Eğer siz de bunları okurken beni onaylıyorsanız sizde o şanslı tayfadansınız demektir. Gizli özneli cümle kurmak bir yanda dursun ben açık açık ilan ediyim artık.
      Siz zeynep dersiniz bizse dory. Gizli çağrışlarımızda vardır ama bütün yollar aynı kişiye çıkar. Velhasıl kelam işte bu kızın doğum günü bugün. Hayatımda iyi ki var diyebileceğim o özel "canlar"dan. Farklı farklı duyguları yaşatabilecek biridir zeynep. Bazen severken öldüreceğimden korkuyorum o kadar içim kaynıyor. Bazen de sinirleniyorum işte o an bir tövbe tövbeeye sığınıyorum. Bazen o kadar şaşırtıyor ki beni hem çok eğleniyorum hem zekasına hayran kalıyorum. Bir çay kahve molasında bile konuşabileceği bir şeyler olmasını seviyorum. Bir şeye heveslendiğindeki heyecanı görebilmeyi, düşüncesini paylaşmayı, tartışmayı, ikna etmeyi ya da inadında boğul zeynep deyip kenara çekilmeyi, o iş bitirici tavrını, arkadaşlığını, kardeşliğini, bize lazanya yapıp sodalı kahveler içirmesini, bunu yaparken de tarifini ballandıra ballandıra anlatışını, ankaradayken telefon açıp saatlerce susmamasını, hiloooooş diye bağırışını (ki en güzel söyleyen zeyneptir) hüznünü, sevincini, kızgınlığını, huysuzluğunu, o kocaman kalbini, bir şeyler yapmak için uğraşını, dersleri hakkında konuşmayı, planlarını, hayallerini, cupcakelerini, sonradan hortlayan ingilizcesini, bunu telaffuz ederken yüzünün aldığı şekli, aklına gelmeyince meraklı bir öğrenci edasını, sinema seçimlerini, seçemediği filmleri, filme kaçak dondurma getirişini, trafikteki halini, sami yusuf cdlerini, doğu ezgilerindeki duyguyu paylaşabilmeyi, ardı arkası kesilmeyen snaplerini, 258 snlik konserini(!), gülmediği zaman ki donuk suratını, sinirlendiğinde yüzünü yırtışını, "öff ayşenur" nidasını, sevgisini, saygısını... Aklıma gelmeyen onlarca anı ve bunu birlikte paylaşmış olmamızı çok seviyorum.
     Benim bir kız kardeşim yok. Ama çok şükür kardeş gibi olsun diye lütfedilmiş çok güzel canlarım var. Zeynep de o değerlilerimden. Bizim arkadaşlığımız basit bir kurgu değil. Tek pencereden bakılıp yorumlanacak şeyler yaşamadık. Acımızda da sevincimizde de birlikteydik. Zorda kaldığımızda, darda olduğumuzda, neşemizde, tebessümüzmüzde gözyaşımızda hayatın bize sunduğu her anda yan yanaydık. Araya kilometreler girdiğinde bile mesefalerin kalmadığı bir arkadaşlık bizimkisi. Çok özel, çok değerli. Bunu keşfedebilmiş olmak gerçekten güzel umarım siz de o şanslı kişilerdensinizdir. Değilseniz de tanıyın isterim. Çünkü muazzam bir insanı dahil edeceksiniz kendinize. Bir zamanlar "o kız bu sınıfa girmeyecek" diye ferman veren ben söylüyorum bunu. İnanın o kızı kalbinizden hiç çıkarmak istemeyeceksiniz. 

     Bir anda içimden geldi yazmak ve ilk ne düştüyse dilimden onu yazdım buraya. Tabiki burda yazandan kat kat fazlası sadece duygusal kısmını buraya ayırdım. Ama bizim her zaman bir neşeli yanımız vardır onu da görüşmemize sakladım. Umarım her şey gönlüne göre olur. gönlündeki her şey de hayallerindeki gibi güzel, gerçekleşmiş bir şekilde hayatında yerini bulur.
      Ben virgül koyuyorum buraya ve şimdilik kaçıyorum. Daha tamamlanmamış çok cümlemiz ve ardı arkası kesilmeyecek sohbetlerimiz var biliyorum ve dört gözle onu bekliyorum. Saatlerce bekletsen de sesim çıkmayacak bu sefer söz! (doğuma özel yoksa biliyorsun). Vallahi zeynep xanım iyi ki doğmuşsaan, iyi ki varsan 
        Ad günün mübarək olsun

       Haydiii kaçtım ben:))