21 Şubat 2020 Cuma

Pencere Önünde Saksı



Pencere önündeki saksı bile güzelleştiriyor bir ıssız sokağı.
Biz insanlar turşu bidonu diye gönderilmedik ya şu dünyaya.
Bir kuşun kanadına takılır, işin sırrını çözer miyim diye düşündüm.
Bakındım şöyle: 
Saygısız bir ses, kibirden gövde, tüküren gözler
Hayallerini erteleyen, 
Duygularından korkan,
Kalbinin ritmini değiştirecek hiçbir duyguya teslim olmayan 
Gölge yaşamlar
Napıyoruz biz dedim.
Ucu bana değmiyorsa izliyoruz.
Bizden olanlar yapınca susuyoruz.
İşimize yarayınca destek veriyoruz
İtiraz eden olursa yalnız bırakıyoruz
Sıkıntı görünce kendi kendine düzelsin istiyoruz, kılımızı kıpırdatmıyoruz.
Böyle böyle büyüyor sorunlar. 
Perde oluyor iniyor gözümüze. 
Öyle zamanlarda da hayatı kaçırıyoruz işte. Küçücük şeyler var hayatı güzelleştiren, bana bunu yazdıran bir ıssız sokaktaki saksı. 
Bu kadar basit aslında yaşamak. 
Şurada birkaç bahar görüp gideceğiz usulca.
Geçen her gün ömürden.
Onu da doğru yaşayan sevgi ve merhametle belli ediyor kendini. Kestirip atmıyor. Yıkmayı değil onarmayı tercih ediyor. Gönüller yapıyor ya yıkmak o kadar kolay, insan harcamak bu kadar ucuzken gönüller yapıyor!
Bir saksıda besliyor umudunu.
Bize de umut oluyor.
Bir ıssız sokak
Bir kerpiç ev
Penceresine umut takmış
Ben de ona takılıp kalmışım işte