2 Kasım 2013 Cumartesi

çok şey öğrendim


Bugunlerde bazı şeyleri daha iyi öğrendim.
Arkadaşlığın ne olduğunu mesela
Dostluğun nasıl güzel bir şey olduğunu,
Omuz omuza verilince nelerin aşılabileceğini,
Birimizin acısının diğerinin de ciğerini yaktığını öğrendim.
Kardeşim diyebilceğin kadar yakınların varlığının huzurunu hissettim.
Ne olursa olsun halinden tavrından emin olabilmenin güzelliğini.
Bir de bunların yanında güzel kalpli insanların ne değerli bir şey olduğunu öğrendim.
"Elalemden banane"demeyip empatiyle yürek açanları daha bi sevdim.
Bir duada bütün yüreklerin buluşabilceğini öğrendim.
İnsanlar arasındaki en güzel bağın sevgiyle kurulduğunu gösterdi onlar bana.
Tanımadan da yanında olabilmeyi gördüm.
Onlarcasından hem de...
Bir taraf böyle giderken diğer yanda basit bakanların dünyasına da girdim.
Onları, içlerinde tanıdım,yadırgadım belki bilmiyorum ama öylece kabullendim.
İnsandır, herkes farklı dedim geçtim.
Ama bir de kabullenemediklerime değdi gözlerim.
Olmaz, yapmaz, demez dediğim bütün insanların aslında tam da tersine yaptıklarını gördüm.
Bunları boşver diyemedim.
Kabullenemediklerimin içinde uzaktakileri gördüm.Sevgiyle riyakarlık yapanları, birinin gözlerinin içine bakıp içten içe o yüreği yakıp yıkanları gördüm.
Bencilliğinin içinde boğulanların çaresizliğini, kendince kılıf bulanların saçmalığını gördüm.
Bunları farketmeden yapanlara eyvallahta göz göre göre yapanlara tutuldu dilim...
Kabullenemediklerimin içinde yakınlarımı gördüm aslında, ne kadar uzak kaldıklarını farkettim.
Duvar yumruklayacak kadar sinirlendirenleri bi kenara koydum daha onlara bitmedi sözüm.
Ağzından çıkanları bilmeyenleriyse çok uzağa.
Aslında ne kadar kırıldığımı farkettim onlara,
Asla öyle anlamaz dediklerimin karşısında kendimi anlatırken buldum.
Bu kadar karamsarlığın içinde kaybolmamak gerektiğini de yine onlar öğretti bana.Çünkü etrafımda o kadar güzel insanlar var ki onların gönüllerini karartma hakkı verilmedi bana.
Hatta sırf onlar için neşeli durabilmeyi öğrendim.
Onlar için güçlü durabilmeyi, soğukkanlı olabilmeyi, yanlarında olmam gerektiğinde hemen orda, sapasağlam durmam gerektiğini öğrendim
Nazının geçtiği insanların olmasının ne büyük bir şans olduğunu, zaman geçirecek insanlarının olmasının ne hoş bir duygu olduğunu, hele bunu keyifli hale getirenin baş tacı olduğunu farkettim.
Bir odanın içine hayatı sığdırdığım anlarım oldu benim.Ayrı renklerde insanlarla da  yeni şeyler öğrendim.empatiyle, neşeyle, sabırla,anlayışla güle oynaya da bir şeylerin süregeldiğini gördüm.
 Mesafeler olsa da arada, bir telefonla kilometreleri eritenleri, bir merhaba da buluşabilen yürekleri gördüm.Onların hatır sormasının nasıl anlamlı olduğunu hatırladım.
Samimiyetin her kapının anahtarı olduğunu yine onlar pekiştirtti bana.Kibrin ayaklar altında ezilesi olduğunu hatta bazen sahibininde makamının ora olduğunu öğrendim.
Yani anlayacağınız canlar ben şu aralar çok şeyi "yeniden" öğrendim.
İyiki var diyeceğim onlarca insan varken asıl teşekkürüm bunları bilmeyene.
Çünkü şu ayrımı yapmama sebep olan şey, onların gönüllerinde...