3 Temmuz 2017 Pazartesi

Siyah Beyaz Dünyamıza Ne Çok Renk Kattın Be Usta: KEMAL SUNAL

        İnsanın çocukluğuna koca koca adamlar yarenlik eder mi? Bilgisayar oyunlarına bağımlı bir çocukluktan ziyade sokakta oynayıp, eve gelince de oturup yeşilçam filmleri izlediyseniz eder. İşte ben böyle bir çocuklukta soludum. Sims oynamadım hiç ama sor Kemal Sunal repliklerini ezbere bilirim. Şener Şen dediğinde kalbim daha hızlı çarpar mesela çocuklar gibi şenlenebilirim. Hala televizyonda onlardan birine denk gelsem oturur karşısına neşeyle defalarca izlerim. Aradan zaman geçip yaş alsak da zamandan, hala komik bir şeyler olduğunda onların repliklerini aklıma getiririm. Abim çok güzel taklitlerini yapar ve ben her seferinde buna çok gülerim. Çünkü neşeli zamanlarımızda dış ses olur onlar yahut neşeli değilsek yüzümüze tebessüm ettiren ustalar. Sahi siyah beyaz dünyamıza ne çok renk kattılar!
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ustanın oyunculuğunu kendine has yorumuyla söylediği şarkılarla da beslediğini filmlerinden biliyoruz. Yazıyı okurken fonda çalmasını isteyenler için videoyu buraya bırakıyorum.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

           Siyah beyaz dünyamıza renk katan ustalar için bir yazı dizisi hazırlamıştık. Bu da onlardan birine, belki de yüzümüzü en çok güldürene: Kemal Sunal'a. 
         Usta onlarca filmiyle hepimiz gönlünde taht kurmuş, hep aileden biri olmuştur. İlk tanışmamız "Tatlı Dillim" adlı Ertem Eğilmez filmiyle. Gencecik bir Kemal Sunal vardır orada. Ama ses tonundan, mimiklerinden anlarız bu perdeye, oradan da gönlümüze işleyecektir sevgisini. Hayatın hemen her anında da aklımıza gelecektir o unutulmaz rolleri. Saffet olacaktır Köyden İndim Şehir'e de. Ben ne zaman paylaşılan bir şeyi ağzıma atsam bir lokma simidi yerkenki mutluluğu ve talaşı aklıma gelir. Mavi Boncuk'taki saf kaymakam, Sakar Şakir, Mazlum, Yüz Numaralı Adam, Zübük, Avanak Apti unutulmazdır. Öğretmenliği sevmeme vesile olan bıkmadan binlerce kez izlediğim Hababam Sınıfı'nın İnek Şaban efsanesi tartışılmazdır. Tosun Paşa ki kulağımda istemsiz müziği çalıyor şu an,  sonra dattiri dat dat dattiri dat dat dattiri dat dat daaaaat daaat diye devam ediyor bir diğer güzel filmiyle. Sonra "babanı da sevmezdim" diye bir ses geliyor yaşayan efsaneden (Şener Şen)  Şabanoğlu Şaban elmasını ararken Adile Naşit'in kahkahaları karışıyor araya. Davaro'da mezarlık sahnesi geliyor aklıma, Postacı'da yandan çarklı yürüyüşü. Çöpçüler Kralı'nı sarıp sarıp izleyesim geliyor. Sonra yine ustanın sesinden "yaz yaz bunu da gazeteye yaz" diye seslendiğini duyar gibi olup yazıma devam ediyorum. Kibar Feyzo'nun "kovin mi ağam" diye bir düzene baş kaldırışının kendince uğraşı geliyor gözümün önüne. Onlarca sahneyi nasıl yazayım diye telaşlanıyorum kendimce. Hangi birini dillendirsem diye çırpınıyorum. Sonra düşünüyorum ne güzel duygu yaptığın işi hakkıyla yapmak. Yıllar sonra bile ülkenin bir yerinden bir neslin evladı senin başarılarını tekrar tekrar anmak için telaşa düşüyor. Ne mutlu hakkıyla işini yapıp, böyle iz bırakabilenlere! Deli Deli Küpeli'den bir sahne düşüyor o an hafızama. Bütün üçkağıtçıların ipliğini pazara çıkarmıştı hani. Diyorum bazen işini hakkıyla yapmak için azcık deli olmalı bu memlekette. 
             Az önce dediğim gibi aklımıza gelen, geldiği gibi de güldüren onlarca sahne. Perdeyi kapattığı son filminde ise güldürürken düşündürüyor. Oğluyla çektiği ilk, sinema perdesini kapattığı son film. "Propaganda" Sahi oğlu ne çok üzülmüştü ardından. Bir röportajından hatırlıyorum. Yanı başında kaybettiği babasına yıllar sonra Sezen Aksu'nun sözleriyle seslenmişti:
Ben sana küsüm aslında, haberin yok
Koyup gittiğin yerde kötülük çok
Kime kızayım, nazım senden başka kime geçer?
Benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok
Sen esas alemi seçtiğinden beri
Ben o saniyede bittiğimden beri
Dünya bildiğin dünya, dönüp duruyor işte
Uzun uzun konuşuruz birgün son İstanbul beyi
Yol arkadaşım, nerdesin?
Siyah beyaz dünyamıza ne çok renk kattın be usta! E ee vet dediğini duyar gibiyiz. Her ne şartta olursa olsun bu insanları güldürdüğün için de teşekkür ederiz.
Rahmetle...