21 Ekim 2019 Pazartesi

Başarabilirsin!

Başarıya giden yolda herkes cam kenarı olsun istiyor. 
Zahmet çekilmesin, uğraşılmasın. Bir parmak şıklatmayla olacak kadar hızlı olsun mümkünse. Garsondan su ister gibi.
O bile söyledikten kaç dakika sonra getiriyor bir bardak suyu; sen bu başarıyı bu kadar hafife almasan mı?
Hele bir dur bakalım.
Yola bir hazırlan. Alınacaklar, yapılacaklar listen olsun.
Bavulunu kapattığında "aa şunu da koysaydım" deme. 
Hele bir çık yola.
Bir düzlükte başla. 
Sonra rampalar başlasın ama unutma düz yolda manzaranın tadına varamazsın.
Güzel manzaralar hep yüksek, hep uçurumun kenarı.
Sonra tekrar düzlüğe çıkarsın. 
Tam "oh gözü kapalı bile giderim" dediğin yolda bir çukura düş, belki çamura saplanacaksın.
Oradan da yine kendi çabanla çıkacaksın.
Yağmuru var, karı var bunun. Buzlanması var. 
Haydi güneş açtı, oh rahatladığım dediğinde o güneşin batışının gözüne gözüne gelen ışınları var.
Yolculuk bu.
Başına gelebilecek onlarca ihtimalle kaplı.
Ama bu ihtimallerden sinip yola çıkmazsan  gidemediğin o yer sana hep gurbet.
Oturduğum yerden çayımı, kahvemi höpürdeterek başarı bana gelsin deme.
Sen bekleyemezsin, o da gelmez zaten.

Ama yola koyulursan tedbirini alıp, Allah da selametini verirse her bir adımın hedefe yakın.
Hele bir çık sen yola
Bakalım.
Başarısızlıktan korkma
Hiç denememek mi?Bak bu korkunç işte.
Olmayacak ile olmadı arasında alın teri var gör bunu.
Dene, çabala.
Belki kapılar yüzüne kapanacak, olabilir hayat bu.
Tekrar dene.
Sonuçta o bir kapı ve sen nasıl çalıştığını biliyorsun.
Hayat senin ve dümene kendin geçmelisin.
Yapabilirim dediğinde binlerce sinir hücresi emrine amade, komutunu bekliyor oluyor.
Sanal sinyallerle uyuşturma onları. 
Sorumluluk alırsan başarı gelir,unutma!
Ki sorumsuzların bakteri gibi türediği bir dönemde sorumluluk almak görebileceğin en cesur davranışlardan biridir.
Haydi, korkmadan çık sahneye.
Bize cesaret ne, azim ne başarı nasıl geliyor göster.
Biz gönülden inanıyoruz.
Başarabilirsin!

5 Ekim 2019 Cumartesi

Başka Ülkede Yaşayamam

Vallahi başka ülkede yaşayamam.
Az önce kim milyoner olmak isterde bir tıp öğrencisi olan Arda milyonluk soruyu doğru cevapladı.
Alllaaaahh! Ülkede bir bayram havası.
Resmen “as bayrakları as as as”
Yine tebessüm yerleştirdi yüzüme güzel ülkemin güzel insanı.
Bakmayın siz, iyi insanların sayıları çok. Bazı çığırtkanların sesi fazla çıkıyor ondan duyamıyoruz.
Ama şahsına münhasır bir topluluğuz.
Allah’ın lütfu resmen, dünya dediğin kısacık bir ömür sıkılmayalım diye de bu kimlikle doğmuşuz gibi.
Değişik bir coğrafya
Her an her şey olabilir.
5 dakika da bütün işler değişebilir.
Hayatta olmaz dediğiniz şey rutininiz halinize gelebilir.
Yok artık ile başlayan cümleleri arka arkaya kurabilirsiniz.
Ağzınız açık bakakalacağınız onca olay, yumruğunuzu sıkarak kaskatı kalacağınız bir sürü an yaşayabilirsiniz.
Dünya milletlerince anlamlandırılamayan onca ritüel sizin hayatınızın merkezinde olabilir.
İnsanlarımız tür türdür.
Mevzumuz bitmez.
Alayına atarlıyızdır, alayına isyan!
Ağlanacak halimize güleriz,
Çok güldüğümüzde aha başımıza bir iş gelecek der kendimizi ağlatmaya hevesleniriz.
Bir bakarsınız gırtlak gırtlağa dalaşırız, bir bakarsınız can ciğer kuzu sarmayız.
Kendi içimizde ne olursa olsun dışardan bir tehdit algılayınca omuz omuzayız.
Hayır o kenetlenme süresi nasıl bu kadar hızlı değişir hele onu hiç anlamayız.
Ama rahat batar bize, o zaman işte birbirimize sararız.
Olmadık işlere imza atar, olmadık başarılara adımızı yazdırırız.
Takımımız gol atar apartmanı yıkarız.
Gol yer kumandayı duvara fırlatırız.
Bir çocuk bir yarışma kazanır evlerimizden bağrımıza basarız.
Yolda durup tarif sorsak yarım saat oyalanırız.
Selam versek borçlu çıkarız.
Bir şeye taktık mı takarız.
Allah muhafaza çözene kadar arıza çıkarız.
Sevmesini de sövmesini de dibine kadar biliriz.
Hatta bu konuda gayet de yaratıcıyız.
İnsana dair ne kadar duygu varsa hepsini zirvede yaşarız.
Anlamadım ki biz ne çeşit insanlarız.
Biri de çıkıp demez kardeş napıyorsunuz az sakin diye.
Tarih birbirini bu kadar çabuk gaza getiren bir milleti daha yazmamıştır emin olun.
Bakınız: Herkes sever biz delirirz.
Üç şekerli bir milletiz kabul.
Mevzumuz hiç bitmiyor hep olaylıyız kabul.
Gündemin değişme hızına yetişemiyoruz kabul.
Ama aradaki kıymıkları çıkartıp atarsak vallahi tadımızdan yenmiyor lokum gibi insanlarız.
O yüzden diyorum başka ülkede yaşayamam.
Canım ülkemin insanlarını görmeden duramam.
Bir kere sıkılırım yahu.
Arada otobüs duraklarına gidip kahverengi  iğne oyalı eşarplarıyla altın günlerinin vazgeçilmez teyzelerini buluyorum ben
Gelinlerinden, kayınvalidelerinden laf açıyorum ki aşırı tatlı tepkileri oluyor.
Ceviz içiniz nasıl diye soruyorum torunlarını.
10 dklık bekleme boşluğunda bile ne çok ders alıyorum.
Görseniz ne güzel insanlar var.
Al karşına kitap gibi oku.
Nasıl seversiniz onları âh bir bilseniz.
Sevmeniz için de görmeniz lazım.
Âh bir görseniz!
Âh bir görseniz!