4 Temmuz 2015 Cumartesi

Gelişine -1-



İnsan ruhen yorulduğunu farkettiği anda bilin ki hayal kırıklıkları hortlamıştır derler. Her biri bir kimliğe bürünüp süzülür önünden, en acımasız sokak dilberi gibi. Ve işte öyle zamanlarda gündüz böler geceyi. Güneşin yanıltıcı sıcağında kavrulup yalancı gölgesiyle avunuyorsanız bilin ki ay ışığı vurduğunda işler tersine, gerçekler bal kabağına dönecek. Ve siz öylece düşüneceksiniz. Niye, neden, nasıl soruları üşüşecek. Hani cevabını kamufle etmek için yanıp tutuştuğunuz sorular var ya hepsi anlamını yitirecek. Vermeye korktuğunuz bütün cevaplar adi bir biçimde laf atacak size. Bütün köşe başları tutulmuş gibi hissettiğiniz anda bütün kontrolleri bırakacaksınız işte. Söylemeye çekindiğiniz her ne varsa şakır şakır dökülecek dilinizden. Dillendirmeye korktuklarınız, altı çizili bir şekilde kalbinizden ilerleyecek. Sizse bozuk daktilo kullanır gibi sert basacaksınız görünmeyen bütün harflere. Öyle öyle farkedeceksiniz işte. Siz kimsiniz? Sizin gerçeğiniz ne? Etrafınıza ördüğünüz duvarlar niye? Niye anlamakta zorlanıyorlar sizi? Ne istiyorsunuz ki zor geliyor?
...
Ben biliyorum sizi rahat olun. Beklediğiniz çok insani bi karşılık farkındayım. Bir tutam iyi niyet ama illa ki SAMİMİYET, iki tutam anlayış , çokça hoşgörü, azıcık huzur, biraz tebessüm, BOLCA VEFA. Bütün tarif bundan ibaret biliyorum. Ama karşı tarafın damak zevki yoksa sizin gurmeliğinizin de bir anlamı kalmıyor. O yüzden biraz ummaktan ziyade bulduğuyla yetinmeyi öğrenmeli insan. Tamaam biliyorum çok şey değil beklediğiniz. Sizin gösterdiğiniz tavrın onda biri bile yeter gönlünüzde taht kurmaya biliyorum. Ama anlamıyorlar n'apalım. Sizin gibi düşünemiyorlar. Hep beklenti hep beklenti de seni soğutuyor hayattan. En yakınından bile uzak durasın geliyor. E o zaman ne anladım öyle muhabbet bağından. O yüzden biraz rahat olmakta fayda var. Sözüm meclisten dışarı n'olur kusuruma bakmayın ama halk arasında derler ya "azıcık öküz" olmak bile işi kurtarıyor inanın. Ben öğreniyorum yavaş yavaş. Ayrıntıları düğüm yapıp boğazıma dizeceğime beklentiyi düşürüp rahat nefes alabilmeyi sağlıyorum. Böyle böyle alışıyorum işte sizde başlayın canınızın en çok yandığı yerden. Şair demiş ya beni bu güzel havalar mahvetti diye napalım bize de hava yerine bu insanlar düştü. Kabullenmek lazım.

Hadi yastığın yamacına kıvrılıp bakma öyle melül melül. Hüzünlerden sıyrılamazsan gerçeğini bulamazsın. Sen gerçeğini bulamazsan da ömrü billah mutlu olamazsın. Bir yerden başla. Başla ki yatakta dönüp duracağına kafanı koyup mışıl mışıl uyuyasın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder