Hayallere tutunup bir yola çıktığınızda ne olursa olsun, kim ne derse desin o yoldan dönmezsiniz. Aklınızı çelmek için yapılan zekice hamlelere karşı koyabilecek gücü ancak öyle bulursunuz. Hayallere tutunduğunuzda tıpkı bir çocuğun salıncakta göklere ulaşma hevesi gibi ağzınız kulaklarında yükselir durursunuz. Hayal dediğin pembe tadında hayatlardan ziyade yaşayacağınız ve çok da gerçekçi olan bir ömrün size düşen payını süslemenizden ibaret. İlk anda olabileceği gibi sonradan olacak bir "evreka" anında da oluşabilir. Bir şeyler bir anda hayalinize, sonra gönlünüze düşebilir ya da yola çıktığınız bir anda yanınızda ki yegane şey olarak da yerini alabilir. Ben en başından o hayalin etkisi altına girmişlerdenim. Gözümüzü kapatıp kırk yıl sonra kendimizi izlememizi önerenlere cevabım yıllardır değişmedi. Şimdilerde ise gerçekleşmiş bir hayalin içinde tazecik hayaller yetiştirmenin derdine düşmüş bir hayalperestim.
Ben zaman kavramını yitirmiş ne ara geçti bunca zaman diye düşünürken şimdilerde birileri nasıl geçecek bu dört yıl, alışabilecek miyim, sevecek miyim, korkuyor muyum gibi sorularla yoğuruyor kendini. O an farkettim ki sezon açıldı. Aramıza yeni birileri katılıyor derken gözlerim meraklı gözlerle kesişti. Yepyeni umutlarla yola çıkmış binlerce öğrenci... Onları yepyeni hayatlar bekliyor şimdi. Keşfe hazırlanan binlerce yüreğe gönülden bir hoşgeldin diyelim. Umarım sizde bizim gibi seversiniz bu şehri.
....
....
Ankara'nın ayrıcalıklarının yanında Gazili olmanın ayrıcalığını yaşayan o şanslı kitledenim. Bakmayın siz orada burada konuşulan asılsız laflara. Biliyorum, şimdiden şehir efsanelerimizi dinlemişsinizdir. Eksiği var fazlası yok deyip gözünü korkutmak istemem ama ilk zamanlar ağzı açık dinlediğiniz hikayeleri ilerleyen yıllarda espri olarak kullanacaksınız, emin olun. Duyduklarınız sizde önyargı oluşturmasın. Zira ülkenin en köklü üniversitelerinden birindesiniz ve üniversiteye adını vermiş GAZİ’nin ilkeleri doğrultusunda eğitim göreceksiniz. Hayatınızı çeşitli yönlerinden etkileyecek bir sürece girdiniz. Farkında olsanız iyi edersiniz. Çünkü geç kaldıkça geçmişe doğru söylenen keşkeler sadece yürek sızlatıyor. Beklentileriniz ne yönde bilemiyorum. Ama bu okulu öyle bir seveceksiniz ki filmlerdeki şaşaalı kantinlerden ziyade çam altı, çınar altı, bizim deyişimizle Gazi Çay Ocağı’nda masa kapmak için koşturur olacaksınız. Çimlere yayılıp dersleri bekleyeceksiniz, vize finallerde son derece donanımlı bir kütüphanede yer bulamadığınız için yine o çimlerde, banklarda, kenarda köşede, duvar diplerinde oturup çalışacaksınız. Konferans salonlarında hep birileri olacak ve siz dinlemek, eğlenmek için oralarda oturacaksınız. En büyük değeriniz dersinize giren hocalarınız olacak belki de bilmiyorum. Bu anı sayısızca yaşamış biri olarak farkındalığınızı arttırdığınız her an sizin için bir kazanç olacak.

Her şey güllük gülistanlık gitmeyecek elbet. Nereden geldim buraya dediğiniz anlarınızda olacak, kızdığınız, küstüğünüz hatta kendinizi sorgulayıp, acabalarla bunalttığınız anlarınız da. Ama bütün bunları avazı çıktığı kadar bağıranların bile mezuniyeti geldiğinde hüngür hüngür ağladığını gördüğümden kesin sonuçlara varmamanızı umuyorum. Her şeyi tecrübe edinip yine kararı siz vereceksiniz. Ankara için dediğim gibi Gazi de dostlarla güzel ve siz aramıza yeni katılanlar! Bunun için o kadar çok vaktiniz var ki, o kadar değerli ki, umarım hakkını verirsiniz.
Her şey güllük gülistanlık gitmeyecek elbet. Nereden geldim buraya dediğiniz anlarınızda olacak, kızdığınız, küstüğünüz hatta kendinizi sorgulayıp, acabalarla bunalttığınız anlarınız da. Ama bütün bunları avazı çıktığı kadar bağıranların bile mezuniyeti geldiğinde hüngür hüngür ağladığını gördüğümden kesin sonuçlara varmamanızı umuyorum. Her şeyi tecrübe edinip yine kararı siz vereceksiniz. Ankara için dediğim gibi Gazi de dostlarla güzel ve siz aramıza yeni katılanlar! Bunun için o kadar çok vaktiniz var ki, o kadar değerli ki, umarım hakkını verirsiniz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder