3 Mayıs 2020 Pazar

Aşka Yolculuk // Elif'in kaleminden

Çizim. ELİF ABAOĞLU
Kozasından çıkan bir kelebeğin hikayesidir okuyacağınız.
Nasıl yazacağım telaşıyla, ürkek kelimelerini ceplerine doldurup yola çıkmış bir öğrencim, Elif.
Zamanla kelimeleri cesurca kullanır oldu.
O yolculuğun çeşitli duraklarında soluklandığını bildiğimden şimdiki heyecanını çok gönülden hissediyorum.
Yol arkadaşlığı yaptım bugün ona.
Nasıl yazacağım diyordu. 
Üst üste Sezen Aksu dinle, kelimeler dökülür zaten demiştim. 
Birlikte nasıl yazacağız? 
Bak o kısmı ben de bilmiyorum🙈 
Şarkılara güvendim, bırakalım o seçsin yolumuzu.
Hissedilebilen en cesurca duygudan yola çıktık, aşkı anlattık size.
Bakalım Elif’in kaleminden neler dökülecek, neleri birleştireceğiz birlikte?
~~
Çelişkilerle netlik arasında köprü kurmaya çalışıyoruz. 
Ne bu yüzyıllardır ateşi sönmeyen duygu? Ne hikayeler saklıyor sinesinde?
Ne bu aşkı kıymetlendiren insanların savrulmuş halleri?
Sahi napıyor bize bu üç sesli dev sözcük?

Sorularımıza cevap aradık. O da öyle başlamıyor mu zaten? 
Zihninden geçen binlerce cevapsız soruya teslim olmuyor musun? 
Yanıtlayamadığın onlarca soruyla boşluğa çekilmiyor musun ağır ağır, fark etmeden. 
İçinde biriken his, daha çok yoruyor seni. Sanki hayatın tüm telaşını tek başına yüklenmiş gibi. Nefesin kesilene kadar, şehrin bir ucundan bir ucuna koşmuşsun gibi atmıyor mu kalbin?
Kalbinin ritmini bile başkasına göre akort etmedin mi?

Şahlanan ruhun hayallerle dans etmeye başladı, bak. Etrafındaki en ufak bir zerreye bile anlam yükledin. Şarkıların sesini açtın onun için. Fark etmeden büyüttün içinde.
Yahu güneşin seni ısıtmasının aşkla bir ilgisi yok ki, sen içindeki buzların erimesine izin verdin.
Yıldızlar sana göz kırpsın, ay çıksın salınsın bu gece istedin 
Sandın ki aşk kapattığı yaradan daha büyüğünü açmaz. 
Bunu da tecrübe ettirdi sana.
Gözün karardı, ay da kesti ışığını. 
Karanlıkta yolunu bulmak için çırpındın durdun. Yoruldukça yükün ağır geldi taşıyamaz oldun. Devrildi, sakladığın bir sürü soru döküldü,saçıldı önüne.
Onun yerine cevaplar verdin.
Her bir cümleye ama ekledin, belki dedin, keşkeye tutundun. 
Bir ân geldi, durdun.
***
Kalbin de eskisi gibi atmıyor zaten, ritmini mi kaybettin?
Avuçların da terlemeye başladı bak.
Hey! Sesimi duymuyor musun?
Hasretin içinden bir çıkış bulmak zorundasın.
Hemen, şimdi!
derinden bir ses geliyor, dinle!
Sezen mi o?
Sahi ne diyor?

***
(vee "paat!" diye bir ses böler bizi)
Korkma korkma, kalem düştü elimizden☺️,
Radyonun da sesi açık kalmış.
Neyse,
Gülümseyin haydi, geldik:)
Bizimki bir hayalde yolculuk. 
Kelimeleri peşimize takıp dolaşmayı seviyoruz.
Ama sizin gerçek yolculuğunuz aşka olsun  💌💌






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder