15 Aralık 2019 Pazar

Çizgi Film Günlükleri

Çocukluğunun bir dönemi 90’lara denk gelmiş olanlar!
Haydi kurulalım koltuğa çünkü birazdan çizgi filmimiz başlar.
💃🏽💃🏽💃🏽💃🏽💃🏽
Sahi ne çok severdim çizgi film izlemeyi. 
Ölümüne izlerdim. Arabesk bir tavırla yazmıyorum ya baya çizgi film izlerken ölüyordum. Kabasakal, Temel Reis’i tam yakalayacakken yuttum ben, o zaman ki 25 bin lirayı(şu anki 1 lira büyüklüğünde)
{Zilli Safinaz’a kızıyordum muhtemelen o arada yutuvermişim işte.}
Öyle bir heyecan, öyle bir kendini kaptırış. Şu aralar neye bu kadar heyecanlanıyorum bilmiyorum.
Ama o zamanlar ne güzel hissedermişiz. Ne güzel hayal kurarmışız birlikte. Çünkü çocukluğumuzun en sadık arkadaşlarıydı onlar. Size de sordum ya hani, bir sürü cevap geldi. O an anladım, yalnız değilmişiz😇
Sevimli hayalet casper, heidi, jet giller, tom ve jerry, çakmaktaş ailesi, şirin baba ve tayfası, telatabilerin dansı ...
ohoo bir sürü arkadaşımız varmış bizim.
Hepsinden bir şeyler öğrendik.
Mesela teknolojiye “aa aa adamlar neler yapmış” diyorsunuz ya, işte biz demiyoruz. 
Yıl olmuş 2020 hala jetgillerdeki teknoloji gelmedi.
Çocukken öcü gelir bak derlerdi biz korkmazdık çünkü bizim bildiğimiz hayalet casper’dı. Çocuğun içine cin kaçmış demeyeceklerini bilsem “gelsene gelsene” diye el çırparak çağırırdım o “öcüyü”
Aklımızdan çıkmayan bir sürü yaramazlık var, jerry sağ olsun hepsini öğretti. Büyüyünce Tom’a hak verirsiniz diyorlardı.
Genelde evet Tom’a hak verir olmuşuz, ben hariç. Ama benim de derdim kedilerle.
Özgür kız hayallerimiz kalmış kıyıda köşede.
Büyürken unutmuşuz sanki çoğumuz onu hatırlamış heıdi’yle.
Bütün olumsuz durumlara, insanlara; soğuk, suratsız, samimiyetsiz ifadelere rağmen gülebilen canlılardık çocukken. Şeker kız Candy’den öğrendik sanırım bunu da.(şu aralar unutsak da)
Çakmaktaş görseli bile neşelendirdi bak bizi.  odadan odaya geçerken “ bam bam, bam bam çekiiil yolumdaan” diye şarkı söylüyorken buldum kendimi.
Sahi aceleniz varken kalabalığı yarmak için bip biiiip diye bağıranınız da var mı? Sanki bu bana Ağaç kakan woody’den miras kalmış gibi de ondan soruyorum🧐
havuç yerken Bugs Bunny’yi hatırlayan peki?
Katır kütür sesi hala kulağımda.
Ayı yogili salıncağa binmek için saatlerce sıra bekleyen?
402 no’lu sınıfa denk geldiniz mi hiç?
Andy’nin nesii var ee nndiiniiin nesii var şarkısı eski rap parçalarından biliyor musun, dinledin mi hiç?😎
Gizemli işler çevirdiğinde pembe panter müziği çalıyor mu zihninde?
Ve daha binlerce sahne!
Bir sürü kahraman, bir sürü hikaye, rengarenk dünya, naif müzikler eşliğinde hepsi aklımda.
bir sürü izi kalmış ben de. 
mesela ben hayal kurarken başımı hafif havaya kaldırıp gözlerimi kapatıyorum.
Snoopy gibi kulübenin çatısına uzanamıyorum belki ama onun gibi yıldızlarla konuşabiliyorum.
Çoğumuz gibi.
Aslına bakarsanız zamane çocukları bir dönem aynı dadının elinde büyümüşüz sanki.
Birbirini hiç tanımayan bu insanların aynı duygularda buluşması, aynı melodiyi hatırlaması, farklı zamanlarda farklı anıları aynı karakterlerle yaşaması;
Sihirli bir şey.
Hayali ama renkli bir sürü kahraman.
Çocukluğumuzun yaldızlı etiketleri onlar.
Aslında bir yerde bizi birbirimize bağlıyorlar.
Biz büyüdükçe gökkuşağı yapmak yerine birbirimizi boyamaya başladık. 
Delilik!
Halbuki hiçbirimiz boyama kitabı değiliz.
Sadece renklerimiz var bizim. 
Her birimizin ayrı ayrı renkleri var. 
Tıpkı çizgi film kahramanları gibi.
Rengarenk, bir arada ve hayalî💭💭

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder